TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar, şike ve teşvik iddialarına yönelik soruşturmayla ilgili kararlarını 2011-2012 sezonu sonunda alacaklarını ve sezonun mevcut takımlarla sonuna kadar oynanacağını açıkladı.


Aydınlar; Spor Toto Süper Lig, Bank Asya 1.Lig ve Spor Toto 2.Lig'de bu hafta sonu başlayacak 2011-2012 sezonu ile ilgili sezon açılış mesajı yayınladı.

Başkan Aydınlar'ın açıklaması şöyle:

"Bugün sadece Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı sıfatıyla değil, aynı zamanda bir futbolsever olarak karşınıza çıkmak, içten ve samimi bir şekilde duygu ve hislerimi sizlerle paylaşmak istedim…

Uzun yıllardır, iş hayatımda ülkem adına önemli sorumlulukları yerine getirirken, diğer taraftan Türk sporuna çok büyük bir arzu ve istekle katkıda bulunmaya, ihtiyaç duyulan alanlarda hizmet etmeye çalışıyorum. Sonuçta hepiniz gibi, futbol benim için de sadece bir oyun değil…

Birçok insanın hayatının önemli bir bölümünü ayırdığı, insanları hayatın zorluklarından koparıp, aynı zamanda onlara hayatı da öğreten çok güçlü bir olgu… Yaşantıma büyük değer kattığını düşündüğüm bu müthiş olgu, maalesef ülkem adına aldığım en büyük görevlerden birinin başladığı gün kabusa dönüştü.

"Karar sezon sonunda açıklanacak"

Öncelikle yarın başlayacak olan Spor Toto Süper Ligimizle ilgili almış olduğumuz kararı açıklamak istiyorum;

Bu ülkenin en değerli spor ürünü, tartışmasız Spor Toto Süper Lig'dir. Ligimiz, 9 ay boyunca ülkenin gündeminde yer alan en önemli sosyal olgulardan biri, halkımızın en önemli eğlence kaynağıdır. Böylesi uzun bir süreye yayılarak yaşanan toplumsal bir olgunun, üzerinde soru işaretleri ve algı karmaşası ile sürdürülmesi mümkün değildir. Geçmişe dönük sorunlarla ilgili geçilmesi gereken hukuki süreçler ve bu sürede oluşacak spekülasyon ortamının, ülkenin en değerli içeriğine zarar vermesi kaçınılmazdır.

Tüm bu rasyoneller ışığında, federasyonumuz sürmekte olan hukuki süreç ardından ortaya çıkacak sonuca ait kararı, 2011 - 2012 futbol sezonunun sonunda almaya karar vermiştir.
Dolayısıyla, ülkemizin en değerli spor ürünü olan Spor Toto Süper Lig, en ufak bir tartışmaya ve probleme mahal vermeksizin en son etabına kadar, tüm takımlarımızın katılımı ile oynanarak sonuçlandırılacaktır.

"Futbolumuz 2 aydır olağanüstü günler yaşıyor"

Çok üzülerek söylemeliyim ki, futbolla ilgili bütün algılarımız 3 Temmuz 2011 tarihinde yaşanmaya başlayan özel bir süreçle değişikliğe uğradı ve futbol dünyamız olağanüstü günler yaşamaya başladı…

Eskiden; başarılarla, üzüntülerle, sporun içinde yaşanabilecek tüm duygularla, gazetelerin ilk sayfalarına taşınan Türk futbolu, kimsenin istemediği karanlık ve çirkin bir kimlikle anılmaya başlandı…

Kabul etmemiz gerekir ki, futbolumuzun yaşadığı bu ortamda herkesin sorumluluğu var… Tüm sporcularımıza, futbolla ilgilenen herkese, kazanmak dışında hiçbir alternatif bırakmayan, sporun değerlerinden tamamen uzak bir ortamı hep birlikte oluşturduk…

En başta; bu baskıları göğüsleyemeyip, işin kolayına kaçan ve suça yeltenenlerden bahsetmek lazım… Maalesef bu kişileri futbol ailesi olarak hep beraber yarattık… Futbolun bir takım oyunu olduğunu unutup, özündeki yardımlaşma, paylaşma gibi değerleri hiçe sayıp, bütün başarı beklentilerimizi "tek adamların" sırtına yükledik. Başarıyı ve üzüntüleri hep bu "tek adamlarla" simgeleştirdik. Her kararı bu tek adamların almasını bekledik.

Son iki aydır Türk futbolu adına yaşanan olumsuzlukları ilk kez yaşıyoruz. Herkes için yeni ve bilinmez olan bu sürecin etkileri de futbolumuzu derinden etkiliyor. Biz, henüz göreve gelmiş bir federasyon olmamıza rağmen, elimizden geldiğince Türk futbolunun bu süreci en az zararla atlatması için çalıştık. Bu süreçte tabi ki hatalarımız olmuştur. Bu hatalar doğal olarak belirli tepkiler yaratmıştır.

"Kararlarımızın haklılığı zamanla anlaşılacak"

Ancak şunu belirtmeliyim ki; Türkiye Futbol Federasyonu olarak, hepimizin karşısına bu boyutta ilk kez çıkan bir konu hakkında tamamen iyi niyet ve sağduyu ile kararlar almaya çalıştık.
Hep Türk futbolunun geleceğini düşündük, kararları hep bir adım sonrasını düşünerek aldık. Kısa vadede eleştirilen kararlarımızın doğruluğunun, orta vadede futbol ortamımızdaki toz duman bulutu dağıldığında, anlaşılacağını düşünüyoruz.

Bu noktada altını çizmek isterim ki, 3 Temmuz öncesinde yaşanan süreçlerde hiçbir şekilde yer almamış olmama, hiçbir noktasında sorumluluğum olmamasına rağmen, bugün temsil ettiğim makam adına, ben de yaşanan bu tabloyla ilgili Türk halkından özür diliyorum.

Ortada Cumhuriyet tarihimizin en büyük toplumsal sorunlarından biri var ve bizler henüz iki aylık bir yönetim olmamıza rağmen, çalışmaya başladığımızın neredeyse ilk gününde bu sorunla karşılaşmak zorunda kaldık. Tüm yaşananlar ve gelişmeler, bu sorunun bugünden yarına oluşmuş bir sorun olmadığını, Türk futbolunun kanayan önemli yaralarından biri olduğunu, son derece de önemli bir geçmişe sahip olduğunu açıkça gösteriyor.

Burada, özellikle dikkatinizi çekmek isterim ki; bugünlerde tepki gösterilen Şiddet Yasası'nın, 3 Temmuz'dan beri yaşananların ortaya çıkmasını sağladığı asla unutulmamalıdır.

Tüm kamuoyunun bilmesini isterim ki; normal şartlar altında, Türkiye Futbol Federasyonu, kurum ve yapılanma olarak böyle bir olayı ortaya çıkartabilecek ne teknik donanıma, ne de kadrolara sahiptir. Geçmişte de hiçbir zaman sahip olmamıştır.

Yani bu operasyon, böylesi büyük bir uzmanlık ve teknik donanımla emniyet güçleri tarafından yapılmamış olsa, Federasyonumuzun böyle bir operasyonu yapabilecek en ufak bir donanımı yoktur. Emniyet güçlerinin de bu operasyonu yapabilme güçleri Nisan ayında çıkan yasa nedeniyle oluşmuştur. Nisan ayından önce hayata geçmiş eylemler, Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre suç bile teşkil etmemektedir.

"9 Eylül tarihi gerçek bir milat olacaktır"

Şimdi burada, bu günün tarihinin tüm kamuoyu tarafından özel olarak not düşülmesini istiyorum.

Ben, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar ve Yönetim Kurulu'ndaki arkadaşlarım olarak, tüm halkımıza buradan söz veriyoruz.

9 Eylül 2011 tarihi, bu ülkenin futbol tarihindeki gerçek milat olacaktır. Bunu, tüm Türk halkının huzurunda açıklıyor ve söz veriyorum. Almış olduğumuz yeni ve radikal kararlarla, futbolun karanlık günlerini tüm toplumumuza unutturup ülke futbolunu parlak bir geleceğe hazırlayacağız.

Hedefimizi 2020 olarak koyduk... 2020 yılında Türk futbolunu, Avrupa'nın zirvesine yerleştirmeye kararlıyız.

Buradan; Türk toplumuna kurumsal yapılanmasıyla, saha sonuçlarıyla, şiddeti tribünlerinden temizlemiş, dürüst, adil ve saygı duyulan bir futbol ortamını yaratmış Türk futbolu taahhüt ediyoruz. Bugün itibarıyla çalışmalarımızı başlattık.
Kaynak T.F.F. Resmi Sitesi