İran'da yaşananlar internet gazeteciliğinin gücünü kanıtladı.

İnternet son yıllarda basın özgürlüğünün yeni savaş alanı oldu. Baskıcı hükümetler internette yazı yazanları ve gazetecileri sansürleyemedikleri için baskı altında tutmaya çalışıyor.
İnternet gazeteciliğinin devrimsel gücü İran’da geçen yıl yaşananlarla bir kez daha kanıtlandı. Twitter’ı kulllanan İranlı blog yazarları cumhurbaşkanlığı seçimine tepkilerini internetten verdi.
Hükümetin göstericilere yaptıkları Youtube aracılığıyla tüm dünyadan izlendi.
Omid Memarian İranlı bir blog yazarı.
Memarian, “İnternet olmasaydı kimbilir Tahran ve diğer kentlerde daha ne kadar gösterici öldürülecekti” diyor.
Mısır’da bir blog yazarının sitesine koyduğu, polis şiddetini gösteren video da uluslararası tepkiye yol açtı.
Yazar, internette yazdıkları için hapse mahkum oldu.
Başka ülkelerde de internette yazanlara sert cezalar veriliyor.
Gazetecileri Koruma Komitesi, tüm dünyada hapiste olan internet gazetecilerinin sayısının diğer gazetecilerden fazla olduğunu açıkladı.
Örgütün başkan yardımcısı Robert Mahoney, eskiden gazetecileri kurumlarının koruduğunu hatırlatıyor.
Mahoney, “Artık giderek daha fazla bağımsız blog yazarı ya da serbest çalışan gazeteci var. Arkalarında da kimse yok. Kendi başlarına baskıcı hükümet bürokrasilerine meydan okumak zorundalar” diyor.
Blog yazarlığı son yıllarda Çin’de artış gösterdi. Çin’de yaklaşık 10 milyon blog yazarı olduğu sanılıyor.
Ancak Çin hükümeti internetin önüne de bir “Çin Seddi” çekmiş durumda.
Bağımsız Çin PEN Merkezi’nden Tienchi Martin-Liao, sansür mekanizmasında Amerika kaynaklı ileri teknolojilerin kullanıldığını söylüyor.
Martin-Liao, Amerikan teknoloji şirketlerinin Google’ı izlemesi ve Çin’le işbirliğini durdurması gerektiğini savunuyor.
Martin-Liao, “Sadece kötüyle işbirliği yapıp işlerini devam ettirmek mi isterler yoksa ülkenin bu sansürcü sistemden kurtulmasına yardımcı olmak mı” diye soruyor.
Şu ana kadar teknolojiden anlayan blog yazarları ve internet gazetecileri sansürden hep bir adım önde oldular. Ancak basın hakları savunucuları baskıcı hükümetlerin yöntemlerini giderek geliştirdiğini söylüyor.