Antalya yenilgisinin yankıları

Galatasaray'ın, Ziraat Türkiye Kupası'nda Antalyaspor karşısında aldığı yenilginin spor basınındaki yankıları...



Galatasaray, son lig maçında Denizli’ye karşı kötü oynamıştı. Antalya karşısında hiç oynamadı. Bu kadar şöhret, istese de bu kadar kötü oynayamaz. Galatasaray’ı anlamakta zorlanıyorum. Bu kadar önemli oyunculara rağmen, gözlerim Baros’u, Kewell’ı, özellikle Keita’yı arıyor. Bir de her maçta biraz daha ‘titrek bir muma’ dönen orta sahayı... Hadi sakatlar yok da, ‘sağlam’ dediğimiz orta saha da ‘sakatlara’ döndü. Galatasaray kısa sürede toparlanmazsa, ‘sakata’ gelebilir. Görüntü bunu söylüyor, görmeyenlere duyurulur...

Şansal Büyüka (Akşam)

Galatasaraylı oyuncuların birçok maçta sürekli olarak mevkii değiştirmeleri çok yıldızlı kadroların en büyük handikapıdır. Nonda’nın gidişi ve Baros’un dönüşünün çok uzaması, Jo’nun da direkt bir santrfor olmaması planlama hakkındaki endişelerimi artırıyor. Çok yıldızlı bir kadro mu, yoksa kısıtlı ve istikrarlı bir kadroyla takım olmak mı sorusuna cevabım milyon kere ikinci şık olur. Umarım Galatasaray bugüne kadar göremediğimiz bu ikinci şıkkı bundan sonraki süreçte tamamlar ve bize beklenen futbolunu izlettirir.

Hakan Şükür (Fanatik)

Galatasaray’ın kötü futbolunda iki önemli faktör var. Birincisi, çok sakatlık oluyor. Dikkatli çalışan, adale gruplarını hazır hale getiren antrenman yapan takımlarda bu kadar sakatlık olmaz. Buradaki baş faktör teknik direktördedir. Futbolcu bu konuda laubali de olsa onu zorla hazır hale getireceksin. İkinci faktör ise takım halinde defans yapamıyorlar. Dün gece hücum pres yaparak bir tane top kapıp Antalyaspor’un üzerine ani gidemediler. Hep yalandan mücadele ederek, yalandan markaj yaparak geri geri gidiyorlar.

Erman Toroğlu (Hürriyet)

Galatasaray’ın yıllardır en eksik yerlerine, iki beke ve orta sahanın ortasına iki yönlü oynayabilen sadece bir oyuncu bulabilmesi, onun da Sabri olması düşündürücü. Hem de devre arasında 3 uluslararası yıldızı kadroya katabilme başarısını gösterebilirken. Evet, Topal, Sarp, Elano’nun zaman zaman parlayışları oluyor. Ama çoğu zaman dünkü gibi, bu standartsızlığı bu seviye kaldırmıyor. Bu durumda transfer de bitmişken Elano’yu sonsuz bir krediyle sahada 90 dakika tutmak zorunluluk. Onu yüreklendirmek ve kazanmak şart.

Mehmet Demirkol (Milliyet)