Eskiden Destruction Derby, Vigilance vardı. Arabamızın üzerindeki enteresan silah ve füzeler ile arenalarda azgın araçları kovalar, havaya uçururduk. O zamanlar hatırlıyorum da çok fazla alternatif yarış oyunu vardı. Hala Motorhead'in neden bir anda yok olduğunu anlayabilmiş değilim, en azından Test Drive bile hala pes etmedi. Ne günlerdi ama! En azından benim için. Bu tarz oyunları oynayabilmek için oyuncular hep konsol almak zorunda bırakılmıştır, çünkü son zamanlarda PC'de adamakıllı alternatif yarış oyunu çıkmaz olmuştu. Yarışlar Arcade ve Simülasyon olarak gruplara ayrılmış ve üç beş oyun oynar olmuştuk. Neyse ki son yıllarda bu tekdüzelik son bulmuş ve FlatOut ve Trackmania'mıza kavuşmuştuk. Derken Crashday geldi ve eski oyuncular için yeni olmayan ama herkesi eğlendirebilecek bir oyun olduğunu gösterdi. Şimdi "Ne kadar çok oyun saydın bu arada" diyeceksiniz ama haklı olduğum bir nokta var ki, bu oyunda hepsinden bir şeyler bulacaksınız. Trackmania'nın spiral engellerini, FlatOut'un vahşi ortamını, Burnout'un heyecanını (tamam, hiçbir şey yerini tutmaz) ve eskilerin tadını. Ama tüm bunların taklit bir oyun ile karşınıza geleceğini sanmayın. Bir de yazımın başında belirtmeliyim ki, son zamanlarda demolar bile devasa boyutlardayken tek cd'lik bu oyunun bu kadar kaliteli olabileceğini de tahmin etmemiştim açıkçası.

Öncelikle, Crashday, yazının başında da belirttiğim gibi birçok oyundan esintiler taşıyor. Bu da oyundan uzun süre kopmamanızı sağlıyor. Hele ki oyunun multiplayer kısmı gerçekten insanı çok eğlendiriyor. Ayrıca içerisinde bir çok mod barındırması da oyunun uzun soluklu olmasını sağlamış.

Oyunumuzda Single, Career, Multiplayer, Mini Games ve Track Editor olmak üzere beş ana yarış seçeneği var. Bunlardan ilk olarak Single moddaki yarışlardan başlayacak olursak özetle her bir yarış kategorisi şöyle:

Wrecking Match: Evlere şenlik modifiyeli araçlarınız ile birbirinden ilginç arena ya da kendi yaptığınız pistlerde olabildiğince fazla aracı imha etmeye çalışıyorsunuz. İsterseniz zamana karşı oynayabilme seçenekleri de mevcut. Modlardan bana göre en eğlenceli olanı şüphesiz ki bu.

Stunt Show: Burada ise sizlerin zorlanabilmesi için çeşitli engeller var ve spiral yollarda en artistik hareketleri yaparak (uçma, hoplama, çit üstünden atlama, şahlanma, yere çakılma gibi kendi ufkunuza göre isimler verebilirsiniz) puan toplamaya çalışacaksınız.

Hold The Flag: Küçük dev smiley'ler ile kendini anlatabilen araçlarınızda birbirinizden bayrak kapmaya çalışacaksınız. Aracınızın aldığı hasara göre smiley ifadeniz değişecek; belki bir yara bandı saracaksınız kafanıza, belki de hızla bir araca bindirirken sinsice bir gülümseme göreceksiniz.

Race: İşte bildiğimiz yarış modu, ne diyebiliriz ki?

Pass The Bomb: Bir diğer bağımlılık yapıcı mod daha. Burada görev, araçların üzerindeki bombaları alıp karşınızdaki en yakın araçla süre bitmeden tokuşarak, el değiştirmek. Bir çeşit "elim sende ama çabuk olmaz ise patlarım" modu.

Bomb Run: Bombaları el değiştirmemizden farklı olarak, üzerimizde sayacı olan bombanın patlamaması için checkpoint noktalarından süre bitmeden geçmemiz gerekiyor.

Test Drive: Oyundaki ilerlemenize bağlı olarak istediğiniz araç ve pistte dilediğiniz gibi takılmak için bu modu kullanabilirsiniz.

Career Mod: Artık her yarış oyununda olmazsa olmaz, karizma yapma, yükselme, en kral olma, raconda söz sahibi olma gibi alt sınıfları içinde barındıran, gerekli bir mod. Burada Single Events içindeki tüm oyunlar ve fazlasını belli bir düzen içinde oynamanız isteniyor. Tabii bedava değil; ilerledikçe ve yarış kazandıkça araçlarınızı yeni silah ve donanımlar ile donatmak, bunun için de alışveriş merkezine giriş vizesi olan paracıkları toplayabilmek şart oluyor. Bence çok da eğlenceli oluyor çünkü araçlarınızı extra tampon, vinyl, taramalı ile donatmak gerçekten çok zevkli.

Mini Games: Burada uzun atlama, bir rampadan hızla uçma, checkpoint'lerden olabildiğince hızlı geçme gibi küçük oyunlar mevcut. Aynen Flatout'daki oyunlar gibi ama tek fark aracımızdan fırlayan bir şoförümüz yok. Yok şoförümüz var ama hem kaskı var, hem de emniyet kemeri takılı :)

Track Editor: İşte en zevkli özelliklerden birisi. Kendi yaptığınız uçuk kaçık pistleri test etmek ve yarışabilmek için hiç sıkılmadan oynayabileceğiniz bir editör. Editör gerçekten çok başarılı, çünkü Trackmania'nın editöründen daha kullanışlı ve daha çok araç içeriyor. Kesinlikle herkes en azından bir pist yapmalı ve oynamalı. Çünkü bazen bir pist yapmak için uzun bir süre kendinizi kaptırdığınızı görebilirsiniz.

Multiplayer: En eğlenceli kısımlardan biri. Kendi oluşturduğunuz ya da mevcut server'larda arkadaşlarınız ile Wrecking ya da Pass The Bomb oynamak çok zevkli. Tavsiye olunur. "Nasıl patlattım kafanı!" diye birbirine takılanlara birebir.