Aaa, Mart'ta değiliz ki...
Sim Golf incelemsini yazarken takvimler Mart ayının ortasını gösteriyordu. Ancak bu yazı her ne kadar o günlerde tamamlandıysa da, teknik bir aksaklık yüzünden bu günlere kaldı (yazarın kişisel salaklıkları ve unutkanlıkları da teknik arızadır, bir nevi fason üretim. Demek ki neymiş; çocuk yaparken fosforu potasyumu çok koymak lazımmış). E sorumlu yazar olmanın verdiği haklı gururu okurumuz için hiçbir şeyden kaçınmayan geleneğimizle harmanladık ve ortaya yeniden bir Sim Golf incelemesi çıktı (Adama demezler mi madem sorumlu yazarsın neden Mart ayında göndermeyi unuttun incelemeyi diye. Gerçi ben gönderdim sanıyodum ama herhalde başka birilerine gönderdim yazıyı alla alla). Şimdi eski yazıdan sadece esinlenerek

Sid beni yakalayamaz...
Amiga'lı, Commodore'lu günlerden PC'ye geçtiğim ilk günlerde bana yarenlik eden kişi Sid Meier idi. Şu anda Starcraft ve Red Alert 2'li günlerden Warlords Battlecry 2'li, Empire Earth'lü günlere geçiliyor, ama geçiş döneminde eğlencelik olarak yine Meier bizimle beraber. En çok korktuğum şey, evlenirken nikah memurunun da Sid Meier (ya da en azından Brian Reynolds) olması :)

Gelelim Will Right'a... İlk Sim City'den beri sağlam oyun yapamayan ama her oyunu çok satan, nihayet "The Sims" ile patronluk mertebesine erişen Right, Maxis'ciği ile Amerikan patentli oyun sektörünün en önde gelen isimlerinden biri. Ben her ne kadar beğenmesem de The Sims'in kötü bir oyun olduğunu kim iddia edebilir ki? (Kıssadan hisse: yazar beğenmemiş olabilir, önemli olan oyuncunun alıp oynayıp beğenmesidir).

Şimdi oyun aleminin iki devini birleştirirseniz ne olur? (cevap: Real Madrid'in ortasahası ehehe, Zidane+Figo=ikisi de ilk turda elendi) Cevap basit (evet az önce verdik zaten), çok kaliteli, çok eğelenceli, çok popüler bir oyun. Peki bu oyuna bütün bu özelliklerin yanında verilmesi gereken "çok satan" oyun özelliği neden verilmedi? İşte bu incelemede bunu göreceksiniz. Göreceksiniz dediysem üstüne alınma; herşeyi ben yapıcam, arıycam bulucam göstericem, siz de lütfen bakacaksınız. (Ve okur yazara hakaret üstüne hakaret yağdırarak okumayı yarıda keser)

"Yarın masanız temizlenmiş olsun Mr.O'Conner"
Meier-Right ortaklığının ürünü olan Sim Golf'te bir golf sahası inşa ediyor ve müşterilerinizin memnuyeti kadar kendi işletme başarınızı da artırmayı hedefliyorsunuz. Bu elbette çok zor, oyuna bu zorluğu kazandıran ise Sims'in apayrı kişilikler sunabilen bir altyapı getirebilmesi. Demek istediğim şu, örneğin size çok mükemmel gibi gelen bir delik kurdunuz. Sonra bir iki ziyaretçiniz de cidden beğendi. Buraya kadar güzel. Ama hemen sonra Vali'nin eşi parkı ziyarete geldi, haliyle iyi bir oyuncu olmadığından deliği fazla zor buldu ve bir daha gelmemek üzere parkı terketti... İşte size ününüzü zedeleyecek bir hikaye. (Unutmayın, Şöhret=Para)

Deliklerin hazırlanması aşamasında ise araya Meier katılıveriyor. Delikleri hazırlamak ve bütün müşterilerinizi memnun etmek için bir dahi olmanız gerekebiliyor (ya da bir kez golf oynasanız yeter, ben daha önce mini-golf oynamıştım ordan yırttım, sizi bilemem). Deliklerin tasarımları çoğu zaman Roller Coaster Tycoon'daki trenlerin tasarımı kadar zor. Yani delik 8-10 vuruşta ulaşılamayacak kadar uzun ise kimse o delikte oynamaya tenezzül etmez. İki vuruşta isabet alacak kadar kolay olduğunda da size bol para kazandıracak kurt golfçüleri parkınıza çekmeniz mümkün olamaz. Delikte tuzaklar akıllıca yerleştirilmezse memnun olmazlar. Şansın yardımcı olabileceği kum havuzları yapmazsanız da yenildiklerinde park hakkında ileri geri konuşurlar. Hatta bir keresinde bir patronun kendisini böyle bir delikte yenen çalışanını kovduğunu gördüm (Mümkünse benimle golf oynama Nejat hocam, n'olur n'olmaz, yenerim bakarsın, işimizden olmayalım genç yaşımızda zaten evde çocuklar ekmek bekliyor... (tezata bak evde bebeler ekmek bekliyor, beyimiz golf oynuyo:)).

"Genç, 5000$'lık golf maçına ne dersin?"
Oyundaki en güzel özellik ise, park işletmecisi olarak bizzat müşterileriniz ile maç yapabilmeniz. Maç moduna geçince aynı izometrik bakıştan, arayüze eklenen bir kaç küçük seçenek sayesinde vuruşlar yapabiliyorsunuz ve başta size verilen yetenek puanlarınızın dağılımına göre başarılı olabiliyorsunuz. Üstelik maç kazandıkça hem yetenekleriniz hem de şöhretiniz artıyor.

Ama bu atraksiyon bununla bitmiyor. Parkınıza bir anda dünyaca ünlü bir golf oyuncusu ya da şöhretinizi çekemeyen rakip golf sahasının sahibi geliyor ve sizi düelloya davet ediyor. Bu dülellordan yüklü miktarda para kaldırabiliyorsunuz ve sahanızın kenarından arazileri alarak parkınızı büyütebiliyorsunuz. Üstelik daha sonra Dünya'nın çeşitli ünlü golf sahalarında düzenlenen ödüllü turnuvalar davet alıyor, başarılı olursanız bir sonraki turnuvanın sizin sahanızda düzenlenmesini sağlayabiliyorsunuz. 18 delikli tam bir golf parkınız olunca da elinizdeki parayla Dünya'nın bir diğer ucundan arazi satın alıp herşeye sıfırdan başlayabiliyorsunuz, yanınızda sadece yeteneklerinizi götürerek...

Son Karar
Oyun eğlence olarak size çok fazla şey vaad ediyor ve vaadlerini fazlasıyla yerine getiryor. Golften anlamasanız bile saatlerce başından kalkamayacağınız bir Tycoon oyunu gözüyle bakabilirsiniz Sim Golf'e. Üstelik oyunu tasarlayan Sid Meier de böyle olmasını istiyor. Bir golf dergisi okurken ilgisini çeken bir yazıdan sonra bilgisayarının başına oturup çok can sıkıcı olabilecek bir derin golf oyunu yapmış, ama oyuncuların birbiriyle etkilişimi için Will Right'tan yardım alınca ortaya eğelenceli bir oyun çıkmış. Ama unutmayın, en az satan oyunlardan en popüler olanlara kadar hepsi kar amaçlı yazılıyor ve sizi tatmin etmeyen yerleri olabiliyor. Bu tepkinizi göstermek ve sıkıntınızı dillendirdiğinizde ilgi görmek de hakkınız. Bu yüzden lütfen korsan oyun almayın, zira orijinal oyun aldıkça oyunların ne kadar "değerli" olduğunu anlamaya başlarsınız. İyi oyunlar. hazırlanmış yeni incelememize buyurun.