Toplam 1 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 1 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: Left 4 Dead

  1. #1
    Usta Oyuncu

    Üyelik tarihi : Oct 2008
    Mesajlar : 3.600
    Tecrübe Puanı 95
    Tecrübe Puanı Gücü : 96

    Standart Left 4 Dead






    Günümüzde grafik teknolojisi o kadar gelişti ki, bu konuda taviz veremez hale geldik. Karşımıza grafik bakımından yoksun bir oyun çıktığında tahammül sınırlarımızı fena halde zorladığımız olmuyor değil. Tabi ki bu demek değil ki, grafikleri kötü olan bir oyun oynanılmaz. Zaten böylesine ön yargılı bir cümleyi duyduğumuzda cevabımız hemen hazır. Counter Strike Valve Software 1998'de PC'ye öyle bir oyun bıraktı ki, aradan 10 yıl geçmesine rağmen hala bilinirliğini yitirmedi. Bilinirliğini bırakın hala internet cafelere eskisi kadar olmasa da, bir şekilde hakim. Gerek online olarak gerekse Multiplayer olarak hala büyük bir kitleye hitap ediyor. Hani az önce demiştim ya Grafikleri kötü bir oyuna tahammül etmek güç diye sanırım bazı istisnalar olabiliyor. Belki 10 yıl daha Conter Strike oynanmayacak ama şu hep bir şekilde hafızalarda kalacak; Valve 1998'de PC oyunculuğuna yön, fikir hatta can verdi. Evet Counter Strike oyuncularca ne kadar vazgeçilmezse, işte Valve Software'ün yaptıkları da o kadar unutulmaz. Hatta görüyorum ki Valve Software'ün icraatları bir 10 yıl daha oyun piyasasını etkisi altına alacak Çünkü elimde Valve Softwareden çıkma yeni bir klasik duruyor. Şöyle bir düşünüyorum da sanırım buna ihtiyacımız vardı.

    Dört Parmağın Hikayesi




    Left 4 Dead içerisinde Counter Strike ve Half-Lifedan birçok şeye rastlayacağınız, zombi temalı, şirin mi şirin bir oyun. Şirin dediğime bakmayın zaman zaman sizi fena halde ürkütecek. Oyunda dört arkadaşın, dört bir yandan fırlayan zombilerle mücadelesine eşlik ediyoruz. Senaryo sizlere fena halde sade ve yaratıcılıktan uzak gelebilir ki öyle de zaten. Ancak oyunumuz çoklu yön bakımından ön planda olduğu için tek kişilik senaryoya fazla takılmamak gerek. Zaten oyunun keyifli noktası da yine çoklu yönü. Oyunu açtığımızda hoş bir menü bizleri karşılıyor. Gerekli seçimleri yaptıktan sonra karşımıza çıkan ekranda karakter seçmemiz isteniyor. Seçebileceğimiz karakterler arasında Bill, Zoe, Louis ve Francis adındaki dört karakter yer alıyor. Karakterler arasında önemli farklar bulunmuyor. Farklılık genel olarak cinsiyet, fiziksel yapı ve ruh hali olarak karşımıza çıkıyor. Mesela karakterlerden biri daha ciddi bir görünüş sergilerken, bir diğeri argo ve küfürlü sözleri dilinden düşürmemesi gibi. Hoşunuza giden karakteri seçtikten sonra oyuna başlıyoruz. Yalnız oyuna giriş yapmadan önce şunu bir kez daha belirtmekte fayda var, oyunun tek kişilik senaryosunda önemli atraksiyonlar ya da senaryo derinliği gibi unsurlar beklemeyin. Daha öncede dediğim gibi oyunumuz çoklu yön bakımından ağırlıklı. Oyunu açtığımızda yavaş işleyen yapı, önümüze çıkan zombilerle bir anda hareket kazanıyor. İlk deneyimlerimde hoşuma giden noktalardan biri silah kullanımındaki rahatlık oldu. Makineli tüfekleri kullanmak oldukça kullanışlıyken, ilerleyen bölümlerde elimize geçen sniper'lar daha özenli bir kullanış istiyor. Az sonra ofiste birlikte oynayacağımız arkadaşlarımın tecrübeleri karşısında ezik duruma düşmemek için silah kullanımına biran önce alışmam gerekiyor. Zira oyunda ne kadar takım halinde hareket edecek olsak da, karşınıza sizi oldukça zorlayacak zombiler çıkıyor.

    Tek kişilik senaryo genelde şu şekilde işliyor; Oyunda yer alan dört adet senaryo mevcut. Senaryolar kendi arasında beş ayrı bölüme ayrılıyor. Bu mantıkla 4*5 olarak toplamda yirmi adet bölüm mevcut. Her bölümün kendine özgü zorluğu, bulmacaları ve mekanları mevcut. Oyunda genel olarak önümüze çıkan zombileri takım arkadaşlarımızın da irili ufaklı katkılarıyla öldürerek bir sonraki serüvene atlıyoruz. Görevler genelde bu şekildeyken, bölümlerde karşımıza çıkan bulmacalar oyunun sürekliliğini sağlıyor. Hatta bazı bölümlerde karşınıza çıkan bulmacalar oyunculuğunuzu konuşturmanızı gerektiriyor. Oyun boyunca birçok zombiyle savaşıyorsunuz. Oyunun aksiyonu bu sebeple yüksekken, dört bir yandan üzerinize fırlayan ve bir anda önünüze çıkan zombiler sizi fena halde korkutabiliyor. Hatta kapalı alanlarda karşınıza çıkan zombiler etraftakilere ve size adeta korku saçıyor. Ayrı yeten sandalye başında korkudan sıçrayarak arkanıza aşmanız da olağanJ İşte bu açıdan Left 4 Dead tek kişilik senaryoda hem korku hem de aksiyon anlamında güzel bir denge sağlamış. Ancak daha önce de söylediğim gibi tek kişilik senaryonun yaratıcılık taşımaması, sürekli önümüze geleni indirme mantığıyla işlemesi ve görevlerin birbirini tekrar etmesi gibi önemli eksiler nedeniyle bir süre sonra tekdüze bir hale bürünebiliyor. Son olarak söyleyebileceklerimse, tek kişilik senaryo 6-7 saat civarında bir uzunluğa sahip. Oynayış süresinin kısa olmasındaki ana sebep, oyunun çoklu yönü üzerinde durulmuş olmasından kaynaklı. Ama bunu bu kadar önemsememek gerekiyor. Asıl dikkat etmemiz gereken Left 4 Deadın çoklu olarak yaşattığı benzersiz keyif.

    Dört Kişinin Hikayesi



    Evet şimdi geldik oyunun asıl noktasına. Yani çoklu yönüne. Left 4 Dead Counterın ilk çıktığı zamanlarda yaşattığı heyecanı ve etkiyi sonuna dek yaşatıyor. Left 4 Dead çoklu yön bakımından 4 kişi olarak oynanıyor. Her oyuncu oyunda bulunan bir karakteri seçiyor ve oyuna dahil oluyor. Tek kişilik senaryoda bilgisayar tarafından yönetilen ekibinizi arkadaşlarınızla birlikte oynamak inanın çok eğlenceli. Ayrı yeten oyunda şöyle bir güzellik mevcut. Karakterler arasında ciddi boyutlarda takım oyunu var. Karakterlerin birbirlerini kollamaları gerekiyor. Oyunda karakterlerden biri öldüğünde oyunda mevcut odacıklardan birine hapsoluyorsunuz. Bu durumda ekibin diğer elemanlarının gelip sizi kurtarması gerekiyor. Üstelik haritanın büyük olması ve birçok noktada zombilerle karşılaşırken bir yanda da arkadaşınızı kurtarmaya çalışmak inanın büyük bir takım oyunu gerektiriyor. Buna ek olarak iyi tasarlanmış bir strateji. Çünkü diyelim karakterlerden üçü öldüğünde tek başına kalan karakter ciddi anlamda sıkıntı çekiyor. Bu açıdan oyuncuların hem hayatta kalmak hem de arkadaşlarını kollamak bakımından kendilerini fena halde kasmaları gerekiyor. Ayrıca takımdaki tüm elemanlar öldüğünde koca bir bölümü baştan oynamak zorundasınız. Ama oyunda öylesine inanılmaz bir aksiyon ve heyecan var ki, bunu takmıyorsunuz. Hatta tekrar tekrar oynamak için can atacağınızı garanti edebilirim. İşte Left 4 Dead böylesine bir heyecanı sizlere yaşatıyor. Belki buradan o anki hissettiklerimi sizlere anlatamam ancak yüzlerce zombinin arasında kalmış dört arkadaşın, hayatta kalma mücadelesi verirken bir yandan da arkadaşını kollamak için çalışması oyunda harika bir atmosfer yaratıyor. Hatta bazen kendinizi öylesine kaptırıyorsunuz ki Çekil oradan, tam arkanda kaç diye bağırasınız geliyor. Valve Software stüdyolarına buradan tebrik ediyorum. Yine inanılmaz fikirlerle, inanılmaz bir iş çıkarmışlar.
    Tek kişilik senaryonun yaratıcılıktan mahrum olduğunu söylerken çoklu senaryonun içerisinde birçok yaratıcılığı barındırdığını söylememiştim. Şimdi onu da söylemiş bulundum. Oyunu almak isteyen arkadaşların mutlaka multi olarak oynama imkanları olsun. İnternet cafeden, ev ağından ya da internet üzerinden oynama gibi haklara sahipler. İnternet üzerinden ya da multiplayer olarak bağlanacak arkadaşlar kurulmuş hazır sunucular üzerinden rahatça oyuna başlanabiliyorlar. Yani diğer oyunlarda olduğu gibi bir sürü ayarla uğraşmalarına gerek yok. Direkt oyuna giriş yapabiliyorlar. İnternet üzerinden her ne kadar tanımadıkları insanlarla oynayacak olsalar da, oyunun sunduğu benzersiz takım ruhu özelliği çabucak kaynaşmalarını ve bir bütün haline gelmelerini sağlayacak cinsten. Bu yüzden internet cafede nasıl rahatsanız evinizden de aynı rahatlıkla oyunu oynayabilirsiniz.
    Şimdi sizlere oyunun en önemli özelliklerinden biri olan AI Director özelliğinden bahsedeceğim. Bu mod sayesinde oyundaki başarınıza göre karşınıza çıkan zorluk ve düşman sayısı belirleniyor. Bölümlerde başarılı olduğunuzda 100, hatalar yaptığınızdaysa 20 tane zombi üzerinize geliyor. Böylece oyundaki başarınızı da test etmiş olursunuz. Bu moda çevredeki birçok ekipmanı, sağlık çantasını da görebiliyor ve birebir kullanıyorsunuz. Önemli modlardan bir diğeriyse Versus Mode. Bu mod sayesinde Counter Strike'da olduğu gibi dörde dört olarak oyunu oynamak mümkün. Ancak bu sefer her iki tarafta insan olmuyor. Gruplardan biri insan oluyor diğer grupsa zombi olarak savaşıyor. Böylece her isi grup arasında amansız bir mücadale başlıyor. Aslında bu modu çok seveceğinizi düşünüyorum çünkü her iki şekilde de büyük keyif yaşatıyor. Zombi olan grup az önce bahsettiğim bosslardan Hunter, Smoker, Boomer ve Tankı seçiyor. Zombi olmak bu moda biraz daha avantajlı. Çünkü zombiler karanlıkta iyi bir görüşe sahipler ve duvarların arkasını dahi görebiliyorlar. Tek kişilik senaryo botlar aracılığıyla da oynanabilirken Versus Mode'da bu özellik maalesef bulunmuyor. Aslında olsa hiçte fena olmazdı. Çünkü oyun için önemli modlardan biri olan Versus Mode için her zaman yanınızda arkadaş bulmak kolay olmuyor. Son olarak Versus Mode haritalarında oldukça fazla sağlık kutusu, haplar ve daha bir sürü ekipman bulunuyor. Bunları diğer takımdan önce ele geçirmenizde fayda var. Ayrıca şunu da belirteyim; hem kendi can barınızı hem de ekip arkadaşlarınızın can barlarını kendi ekranınızın alt kısmında görebiliyorsunuz.


    Karakterlerimiz


    Bill



    Vietnam’da görev yapmış yeşil bereli bir aksiyon adamı. Tek derdi buradan kurtulup dövüşeceği başka bir gün için hayatta kalabilmek.



    Francis


    Deri ceketi ve neredeyse vücudunu tamamen kaplayan dövmeleriyle soğukkanlı bir motorcu.



    Louis


    Salgın patlak verdiğinde çalıştığı elektronik mağazasından kaçıp hayatta kalan diğer insanlara katılan kahramanımız zor durumlarda paniklemekten bir türlü kurtulamıyor.


    Zoey


    Herhangi bir dövüş tecrübesi olmamasına rağmen zor şartlara çabuk uyum sağlayan ekipteki tek bayan üye.



    Dostum sanırım arkanda büyük bir şey var!




    Artık hemen hemen her oyunda görmeye alıştığımız boss'lardan Left 4 Dead'da da mevcut. Ana zombiler dışında Hunter, Smoker, Boomer, Witch ve Tank adında beş adet boss durumundaki zombi mevcut. Bunları kısaca tanıyacak olursak; Hunter adındaki zombi kıvraklığıyla ön planda. Genellikle üzerinize zıplayarak sizi etkisiz hale getiriyor. Smoker ise uzun bir dile sahip. Karşınıza çıktığında bir an önce yer değiştirmeniz gerek zira 10 metreyi aşkın dili uzun süre peşinizi bırakmıyor. Boomer ise kesinlikle iğrenç bir yaratık. Koca cüssesiyle peşinize düşerken sizi sıkıştırdığında üzerinize kusuyor ve geçici körlük geçiriyorsunuz. Aynı zamanda The Suffering 2'de olduğu gibi üzerinize kustuğunda ya da öldürdükten sonra patladığında kokunun etkisiyle diğer zombilerde başınıza üşüşüyor. Witch ise, diğer bosslara göre daha tehlikesiz. En azından etrafta herhangi bir ışık olmadığında sizi görmüyor. Ama gördüğünde ise attığı çığlıklarla ve hızlılığıyla sizi fena halde zorlayacak cinsten. Son olarak Tank adındaki boss ise oyundaki en güçlü ve en büyük bosslardan bir tanesi. Bu yüzden sizi en çok bossların başında geliyor. Her ne kadar nadiren karşınıza çıksa da inanılmaz bir gücü var. Tek vuruşuyla can barınızı yarılayabiliyor. Karşılaştığınızda savaşmak yerine kaçmanızı tavsiye ederim. Ya da ekip arkadaşlarınız yanınızdaysa taktiksel bir saldırıyla alt edebilirsiniz. Zombilerle savaşta kullanabileceğiniz geniş bir silah cephaneniz var. Makineli tüfekler, uziler, pompalı tüfekler, sniperlar, el bombaları, molotof kokteyli ve otomatik silahlar kullanabileceğiniz silahlar arasında. Zaten silahlar konusunda yabancılık çekmeyeceksiniz. Çünkü büyük kısmı Counterda gördüğümüz silahlardan oluşuyor. Silah kullanımı yazının başlarında söylediğim gibi gayet kullanışlı. Bilhassa makineli tüfek kullanımı sizde büyük bir gerçekçilik hissi yaratıyor. Ayrıca silahların zombiler üzerindeki vuruş etkileri oldukça gerçekçi. Gerek zombilerin vuruştan etkilenişleri gerekse silah kullanımındaki gerçeklik oyunun artıları arasında.

    Grafikler ne durumda?




    Oyunun ekran görüntülerine baktığınızda beklediğiniz türde bir grafik bulamamış olabilirsiniz. Ancak inanın bu hiç önemli değil. Zira oyunun heyecan dolu yapısına alıştığınızda grafikler aklınıza bile gelmiyor. Ama yine de değinecek olursak, oyunda kullanılan Source motoru oyunun yapısına fazlasıyla uymuş. Gerek karakter modellemelerinde gerekse bölüm tasarımlarında kullanılan renk ve dokuların hoşunuza gideceğinden eminim. Karakter modellemelerinde oyuncuların yüz tasarımları, yüz ifadeleri ve kırışıklıklar gibi önemli detaylar atlanmamış. Zombi tasarımlarıysa yüzünüzde küçük bir gülümseme uyandıracak cinsten. Tabi aralarında mide bulandırıcı tasarımlarda var. Ancak bilhassa ana boss'larda büyük bir yaratıcılık hakim. Genelde birbirlerini tekrar etseler de, zombilerin nasıl olduğunu az çok bilirsiniz. O yüzden fazla detaya takılmamak gerek. Bunun yanı sıra mekan tasarımları gayet başarılı. Her senaryoda farklı bölümler görmek hoş. Kapalı alanlarda geçen bölümlerde çevredeki nesneler başarılı tasarlanmış. Dış alanlardaysa genel de koyu renkler ve karanlık hakimken, ağaç, bina ve araba gibi çevredeki nesnelerde Source motorunun başarısı gözümüze çarpıyor. Sonuç olarak Left 4 Dead grafik olarak yeni nesil oyunlarla boy ölçüşemese de, kendi içinde hoş bir dünya yaratılmış.

    Sesler ve Müzikler




    Left 4 Dead atmosferi bakımından üst düzeylerde bir başarı yakalarken, bunda küçük de olsa payı olan sesler ciddi anlamda başarılı hazırlanmış. Gerek patlama ve mermi sesleri, gerekse karakterler arası diyaloglar hoşunuza gidecek. Hatta karakterlerin yaptıkları bazı esprilerin ve zaman zaman küfürlerin hoşunuza gideceğini düşünüyorum. Bunun dışında zombilerin haykırışları oldukça gerçekçi. Genel olarak bakıldığında başarılı ses özellikleriyle (Witch'ın kulak yırtan çığlıklarını saymazsak) Left 4 Dead sonuna dek kutlanmayı hak ediyor.

    SONUÇ




    Left 4 Dead umduğumdan da iyi bir oyun olarak karşıma çıktı. Özellikle Counter'ın etkileyici çoklu yönü ile Half-Life'ın eğlenceli ve heyecan dolu tekli özellikleriyle Source motoru birleşince karşımıza harika bir oyun çıkıyor. Valve Software stüdyolarından başarılı bir oyun bekliyordum ama üzerimde bu denli bir bağımlılık yaratacağını tahmin etmemiştim. Sonuç itibariyle; Left 4 Dead verdiğiniz parayı sonuna dek hak eden bir yapım. Bilhassa çoklu yönünü aylarca oynayacağınızı garanti edebilirim. Eğer kısa süreli oyunlardan bıktım ya da arkadaşlarımla doya doya oynayacağım bir oyun arıyorum diyorsanız Left 4 Dead kesinlikle listenin en başında yer alıyor. Kaçırmayın derim. İyi oyunlar...






    Paylaş
    Mesaj eLiteCrew tarafından (07-01-2009 Saat 16:59 ) değiştirilmiştir.



Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  

Turnuval Yasal Uyarı!

Turnuval Bilgi paylaşım platformudur. Hukuka, yasalara, telif ve kişilik haklarına bağlıdır. "5651 sayılı yasada" belirtilen "Yer Sağlayıcı" olarak hizmet sunmaktadır. İlgili yasaya göre site yönetiminin tüm içerikleri kontrol etme yükümlülüğü yoktur. Bu sebep ile sitemiz, uyarıları dikkate alarak yasa dışı paylaşımlar hakkında gerekli işlemleri yapmaktadır. Oluşabilecek yasal sorumluluklar "Üyelerimize" aittir.

Web sitemizi kullanmaya devam ederek, turnuval.com hizmetlerini sizlere daha iyi sunabilmek amacıyla kullandığımız cookie'ler (çerezler) ve kişisel verilerinizle ilgili Gizlilik Politikası'nı kabul etmiş olursunuz.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557